Romalılar ve Bizanslar döneminde lale tanınmıyordu. Bu döneme ait paralar, abideler ve eşyalar üzerinde hiçbir lale motifinin bulunamamıştır.
Lale, Orta Asya’dan Batıya göç eden kavimlerin beraberinde getirdiği bir değer olmuştur. Osmanlılar kadar olmasa da Selçuklularda laleyi kullanmıştır. Örneğin Alaeddin Keykubat’ın sarayda lale motiflerini kullandığı bilinmektedir. Anadolu’da laleyi şiirlerinde kullanan ilk kişi ünlü düşünür Mevlana Celaleddin-i Rumi (1207-1273) olmuştur. Bu şairin Divan’i ve Rubaileri’nde lale ile ilgili pek çok mısra bulunmaktadır. Rubailerden birkaç örnek aşağıda aktarılmıştır;
“Bir göz ki, bakışı o güle ve laleye donmuştur”
“Can, hep o lale bahçesinden söz açmaktadır”
“Ey lale gel de şen yanağımdan renk at”
Avrupalı yazarlar ilk dönemlerde laleyi tanımadıklarından, bu çiçeği bir çeşit zambak (Lilium) olarak kabul etmiş ve bu düşünüşe göre isimlendirme yapmışlardır. P. Belon “Lils rouges” (Kırmızı zambak), C. Clusius “Lilionarcissus” (Nergis zambağı), P. de Toumefort “Lis de Byzance” (Bizans zambağı), A. Toderini ise “Lys sar.guins” (Kan renkli zambak) ismini kullanmışlardır.
Lale hakkında bilgi veren ilk Avrupalı yazarlar, tarih sırasıyla, P. Belon, G. Busbecq ve A. Galland olmuştur. P. Belon bir Fransız hekimidir. 1546 yılında Yakındoğu ülkelerine bir araştırma gezisi yapmış ve bir sure İstanbul’da kalmıştır. Hatıratında laleyi “Lils rouges” (Kırmızı zambak) ismiyle anlatmakta ve birçok yabancının, çiçek soğanları almak için, gemilerle İstanbul’a geldiğini kaydetmektedir.
Lalenin Türkiye’den Avrupa’ya hangi tarihte götürüldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Avusturya-Macaristan İmparatoru’nun Sultan Süleyman nezdindeki büyükelçisi O. G. Busbecq’in İstanbul’dan Avrupa’ya götürdüğü bitkiler arasında lale soğanlarının da bulunduğu sanılmaktadır. Busbecq, hayatında ilk defa karşılaştığı, bir çiçeğin (lale) Edirne ile İstanbul arasındaki yolun kenarındaki tarlalarda yetiştirildiğini, 1554 ilkbaharında bu yoldan geçerken gördüğünü hatıratında kaydetmektedir. Aynı yoldan 1673 yılında geçen Fransız elçilik memuru A. Galland da 15 Mayıs 1673 Pazartesi günü Lüleburgaz civarında lale tarlaları gördüğünü hatıratında belirtmektedir: